28 Nisan 2010 Çarşamba

Büyük Ödül

Grand Prix kelimesinin, fransızca karşılığı olan büyük ödül tanımlaması, bundan neredeyse 100 yıl önce motor sporlarına dahil olmuş bir kelimedir. Ancak yıllar içerisinde bu anlamlı kelime, Formula1'in her yarışı için kullanılan bir isim olarak anılmaya başlamıştır. Grand Prix ibaresi, her yarışın isminin ardına eklenir ve o yarışa anlamını verir. Tarih boyunca da bu muhteşem araçların direksiyonlarına oturan bütün pilotların tek amacı, büyük ödülü kazanmak olmuştur.

Geçtiğimiz hafta sonu, işte tam böyle bir yarış yapıldı Çin'de. Tek amaç kürsünün birincilik basamağına çıkmak ve ödülü kazanan olarak tarihteki yeri almaktı.Henüz ışıklar sönmek üzereydi ki, F.Alonso, heyecan, hırs ve yarışma arzusuna yenik düşerek, fodepar ile kalktı. Kendisine sağladığı bu hatalı avantajı ise pit yolundan geçerek ve yirmi saniye kaybederek ödedi. Yağışlı hava koşullarının zorlaştırdığı strateji hamleleri, yarışa damgasını vuracak gibiydi. Henüz ilk viraj geçiliyordu. Üç otomobilin karıştığı kaza, pistte güvenlik aracını görmemize, beraberinde birçok pilotun da pit alanına girmesine sebep oldu. Şiddetli yağmur beklentisi içindeki takım stratejistleri, lastiklerini güvenlik aracının gölgesinde, avantajlı koşullarda değiştirmeyi seçince yarışın seyri tamamen değişti. Yarış birden pit ekipleri arasında geçmeye başladı. Sıralamanın bir çok defa değiştiği bu zorlu mücadele boyunca, birçok geçiş ile birlikte, usta pilotların sprey etkisindeki ıslak takiplerine şahit olduk. Tüm bunlar, üç kişilik podyum için yaşanan çekişmenin boyutlarını gösteriyordu. Şanghay'da mücadele o kadar üst düzeyde yaşandı ki, L.Hamilton - S.Vettel, Ferrari takımının iki pilotu F.Alonso - F.Massa çekişmeleri pit yoluna kadar taştı.

Önceki yıllara oranla mükemmel bir gelişim gösteren Mc Laren takımı, Çin'de büyük ödülün sahibi olmayı, çok iyi karar verilen, uygulanan stratejileri ve iki dünya şampiyonu pilotları ile başardılar. Uzun düzlüklerin, otomobillerine kattığı artılar ve iyi pilotajları ile uzak kıtaya duble yaparak veda eden Mc Laren ekibi, takımlar şampiyonasındaki rakiplerine, çok çalışmaları gerektiğini gösterdiler. Sıralama turlarında elde ettikleri pole pozisyonları ile, ilk iki cebi alan Red Bull için herşey çok iyi gibi gözüküyordu. Ama damalı bayrağı 6. ve 8. sırada geçerek hafta sonunu mutsuz kapattılar. M.Schumacher'in fovori gösterildiği Mercedes Gp takımının genç pilotu N.Rosberg, aldığı üçüncülük ile dünya şampiyonu pilotları klasmanda geride bırakmayı başardı. Renault takımının hızlı pilotu Kubica, podyumu kaçırmasına rağmen yarışı yine puan alarak bitirdi ve başarısının rastlantı olmadığını kanıtladı. Takıma sevindirici diğer haber de çaylak Petrov'dan geldi. İlk kez iki aracı ile puan alan Renault doğru yolda ilerlediğini kendisine kanıtlamış oldu. Podyumun birincilik basamağında, Mc Laren'e ve kendisine büyük bir ayrıcalık yaratan hırslı pilot Button yer alırken, takım arkadaşı L.Hamilton müthiş bir yarış çıkararak ikinci oldu. Hamilton tam dört kez pit-stop yaparak, yaklaşık 1':30'' kaybetmesine rağmen, üstün performansı ile hakettiği podyumu aldı. Yarış boyunca konsantrasyonunu ve hırsını hiç kaybetmedi. Çin Grand Prix'i her saniyesi ile nefes keserken, pilotların perfornmasları takımların stratejileri, pit ekiplerinin yoğun çabası ile maksimum seyir zevki verdi. Sezonun en zorlu yarışlarından birini izlemek, mücadelenin her basamağında olmak müthişti.

Bilindiği gibi Avrupa yarışları, Formula1'de sezonun gerçek başlangıcı olarak anılıyor. Bu başlangıç takımlar ve pilotlar için büyük anlamlar ifade ediyor. Zira uzak kıtaların hava şartları, ekipleri insan üstü çabaya yöneltirken, çok hassas ayarları ile yarışan otomobilleri de olumsuz etkiliyor. Seyir zevki açısından değişik katkıları olsa da Avrupa yarışları her anlamda çok özel. Formula1 tarihinin bu eski pistlerinde geçilen her tur, yapılan her atak izleyicilere verdiği zevkin yanı sıra, pilotlar için de bir numara olma savaşında çok önemli. Markaların ve takımların evlerine daha yakın olacağı sezonun bundan sonraki kısmının, şu ana kadar yaşadığımız heyecan ve çekişmenin üzerine çok şey katacağı kesin.

Bundan sonraki yarış İspanya'da yapılacak olan Catalunya Grand Prixi. Bir çok anlamda efsane olan bu pist, tarihi boyunca çok sıkı çekişmelere ve efsane pilotlara ev sahipliği yapmasının yanı sıra, takımların test sürüşlerinin de gerçekleştiği bir pist. Formula1'in efsane pilotu Ayrton Senna, bu pisti vazgeçilmez hale getiren isimlerin başında geliyor. Pilotlar için yarışmanın çok zevkli olduğu Catalunya Pisti, 4.655 km uzunluğu ve 66 turu ile bizlere yaklaşık bir buçuk saat boyunca müthiş bir keyif yaşatacak. Ekranların başından aryılamayacak siz F1 tutkunlarına, çekişme ve adrenalinin hep üst seviyede olmaya devam edeceği bir sezon dilerim.

Catalunya Grand Prix'i, 7-9 Mayıs tarihleri arasında İspanya'da olacak. Peki ya siz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder