10 Haziran 2010 Perşembe

8. Renk

Formula 1 severlere merhaba. 2010 sezonunun en önemli Grand Prixleri'nden biri bu hafta sonu İstanbul'da geçilecek. İstanbul Park'ta yapılacak olan Grand Prix için nefesler tutuldu. Tüm dünyadaki F1 tutkunları, şampiyonanın en heyecanlı pistine hoş geldiniz.

Formula 1’in en yeni pistlerinden biri olan İstanbul Park, teknolojisi ve mükemmel pist özellikleri ile takvimdeki pistler içerisinde hemen göze çarpıyor. Hermann Tilke tarafından tasarlanan ve ilk Grand Prix'ine 2005 yılında başlayan İstanbul Park, saat yönünün tersine dönülen ender yarışlardan birine ev sahipliği yapıyor. Bu sezon 6. yarışın yapılacağı pistte, bu güne kadar toplam üç pilot mutlu sona ulaştı. İstanbul'un efendisi, tam 3 yarışı üst üste kazanan Felipe Massa. (2006– 2008). Hatırlanacağı gibi 2005 yılında yapılan ilk yarışta, Mc Laren–Mercedes’i ile Kimi Raikkonen damalı bayrağı ilk sırada geçerken, 2009 yılının galibi, müthiş performansı ile dünya şampiyonluğuna da ulaşan Jenson Button'du.

5.338 km. uzunluğu, 21,5 metreye varan pist genişliği, 6 sağ, 8 sol olmak üzere toplam 14 virajı, en uzunu 720 metre olan, 4 adet düzlüğü ve tabii ki tüm pilotların dönmekten çok büyük bir keyif aldığı, bir o kadar tehlikeli 8. virajı ile bu hafta sonu, güzel bir İstanbul havasında hırslı pilotların birincilik savaşını hep birlikte izleyeceğiz.

Her fırsatta üzerine basarak hatırlattığımız, son yılların en heyecanlı sezonunda ülkemizde yapılacak Grand Prix, şampiyonanın gidişatı adına da çok önemli bir yarış olacak. Tarihin en başarılı takımları arasında en üst sıralarda kendine rahatlıkla yer bulan Ferrari takımı, İstanbul’da 800. Grand Prix'ine çıkıyor. Yıllar boyu kazandığı tecrübesini, bu önemli yarışta tekrar kanıtlamak isteyecektir. 1929 yılında kurulan ve Formula 1 pistlerinde yarıştığı süre boyunca 16 takımlar şampiyonluğu kazanan, ilk Grand Prix'ine 1950 yılında Monaco'da çıkan Scuderia Ferrari, 211 birincilik, 203 pole pozisyonu, 220 en hızlı tur zamanı elde etmiş. Takımın şu andaki pilotları dünya şampiyonu F. Alonso ve İstanbul un efendisi F. Massa burada yarışmaktan aldıkları zevkin yanında, kazanacakları podyum ile bu anlamlı güne zafer katmak isteyeceklerdir.

Bu sezona en hızlı girişi yapan, herkesin parmakla gösterdiği Red Bull Racing Team, uzun düzlükler ve süratli virajlardaki başarısını devam ettirmek ve "en hızlı" unvanını kaptırmamak için tüm varlığını ortaya koyacaktır. Sezon başından bu yana pole pozisyonunu kimseye kaptırmayan iki usta pilot, S. Vettel ve M. Webber, başarılı ve yükselen performanslarını korumaya devam etmek ve gridin en öndeki otomobili olmak için antrenman turlarından itibaren yarışmaya başlayacaklardır.

McLaren için biçilmiş kaftan olarak tanımlayabileceğimiz İstanbul’un hızlı virajları ve uzun düzlükleri, gerçekten de MP4-25 için ideal. L. Hamilton ve J. Button gibi çok önemli iki dünya şampiyonu pilota sahip olan takım, iyi ayarlar ile podyuma yakın isimler arasındalar. Geçtiğimiz yarış olan Monaco’da daha ilk turda yarışa motor arızası ile veda eden Button, aynı zamanda şampiyonadaki liderliğinden de olmuştu. Button’ın İstanbul’un son kazananı unvanı ile çıkacağı sıralama turları ve yarışta, MP4-25 üzerine düşenin en iyisini yapmak için orada olacaktır.

Merdeces Gp takımı, İspanya’da kullanmaya başladığı ve bir çok bilgi edindiği, daha hızlı olan uzun şasisini hafta sonu Türk izleyicilerin önüne çıkaracak. Takımın iki alman pilotu N. Rosberg ve yaşayan efsane M. Schumacher, çok iyi karşılanacakları ve büyük sempati toplayacakları bu önemli hafta sonunda alacakları olası puan ve podyum başarıları ile onlara duyulan sempatiye karşılık ve şampiyonada var olma savaşı verecekler.

Sezona flaş bir giriş yapan ve bunun raslantı olmadığını ispatlayan Renault takımı, muhabirlerin ve fotoğrafçıların peşinde koştuğu adam R. Kubica, çaylak lakabını üzerinden henüz atamayan takım arkadaşı V. Petrov, İspanya’da podyumu kaplayan güçlü Renault motoru ile kazanma arzusunun en güçlü adayları olacaklar.

Mücadele, hız, G kuvvetleri, ilk anda akla gelen şampiyonların savaşı, 5 takım ve 10 pilot ilk olarak İstanbul’da kalp atışlarımızı hızlandıracak. Ardından gelen 58 turluk dayanıklılık mücadelesi, 320 km.’ye varan maksimum hızları, sadece bu piste değil tüm Formula 1’e zevk veren ve akıllardan çıkmayacak olan 8. virajı, farklı karakterlerdeki 14 virajı ile her pilotun beğendiği ve yarışmaktan zevk aldığı İstanbul Park, 130.000 kişilik muhteşem tribünleri ile ülkemizde yaşayan tüm F1 severlere bu yıl maksimum adrenalin dolu bir yarış izletecek.

Motor ve hız dünyasının en üst noktasında bulunan Formula 1 organizasyonu, ülkemiz için ne kadar önemli ise bu büyük organizasyon içinde o kadar özel. Hız ve mücadele tanımları ile akla gelen Formula 1’in ise 8. rengi. Hafta sonu yapılacak bu büyük organizasyonda, bu rengin bir parçası olmak, maksimum hızların yaşanacağı düzlüklere bakan tribünleri doldurmak ve bu hazzı canlı yaşamak tüm F1 severlerin dileği olsa gerek.

Tüm Formula 1 severlere, akıllarda kalıcı bir İstanbul Grand Prix’i dilerim. İyi seyirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder